Sosyal Medya Ağ Sağlayıcıları Tarafından Biyometrik Veri İşlemeleri

2019 yılında tesis edilen biyometrik veri işlemesine ilişkin Facebook kararını hatırlamakta fayda var. Bilindiği üzere, kullanıcılarının rızası bulunmaksızın biometrik verilerinin toplandığı ve barındırıldığı gerekçesiyle Facebook’un para cezasına hükmedildiği dava, temyiz aşamasında onanmıştı. Facebook’un savunma argümanı olarak, kullanıcı sözleşmelerinde açıkça kullanım detaylarını paylaştıklarını ve kullanıcının rızası bulunmadığı takdirde uygulamayı deaktif edebileceklerini savunduklarını görüyoruz.
https://www.bloomberg.com/news/articles/2019-08-08/facebook-must-face-class-suit-over-face-recognition-court-says

Yapay zeka etiğine ilişkin olarak uluslararası yasal düzenlemeleri incelediğimizde “gizlilik ve mahremiyetin korunması” başlığında insanların mahremiyet ve özel hayatı ile ilgili bilgilerin, yapay zekanın veri toplama ve arşivleme sistemlerinde yer almaması gerektiğinin açıkça ifade edildiğini görüyoruz. Nitekim teknolojik gelişmelerin tasarlanma aşamasında dikkate alınması gereken temel ilkeler olarak insan onuru, kamu güvenliği, eşitlik ve hesap verilebilirlik de bir bütün olarak mahremiyetle birlikte vurgulanmakta.

Kamu güvenliği söz konusu olduğunda ise, konunun ve korunan hukuki değerlerin temellendirilmesinin önemi artıyor. Bu minvalde, yüz tanıma teknolojisinin hukuki çerçeveye uygun kullanımı halinde suç faillerinin tespitinde önemli bir rol oynadığına ilişkin makale için bkz: https://www.npr.org/2019/07/10/740480966/the-debate-over-facial-recognition-technologys-role-in-law-enforcement #humanrights